Kıymetli Meslektaşım,
İktisat biliminde hepimizin ilk öğrendiği bilgiler çerçevesinde hayatın sosyal bir alan olarak sürekli dinamik olduğu ve yenilenmeye zorlanacağımızdır. Günümüz rüzgarları altında çok hızlı bir değişim yaşanmakta ve zamanın ötesinde hayal edebilmek bile zorlaşmıştır. Bu bize iktisadın temel öğretileri altında en büyük kısıtın aslında zaman olduğu ve buna karşı adaptasyon döngüsünde olduğumuzu öğretmektedir.
2014 yılında Pamukkale Üniversitesi’nde Genç Ekonomistler Kulübü olarak kurulduğunda da bu öğretilerin bilincinde fakat farkında değildik. O gün taşrada yürütülen tüm hayaller gerçeğin ve klasiğin dışında birer hevesten ibaret görünebilirdi. Her bir adımın kararlılığı ve detaycı planlamalar bugünleri görebilmenin en basit aşamasıydı. Bugünlerin en önemli yapıtaşı ise geleceğin planını, hedeflerini ve varış noktalarına inanan; belki de asla o nokta da içinde bulunmayacak üyelerin azmi ve çabalarıdır.
Elbette hayatta herşey yolunda gitmiyor. Ne yazık ki baştan sona aksak bir piyasa gibi varlıklarınızla yoklukları edinmek için çabalıyor ve varlıklarınızı kaybettikçe ilerleyebiliyorsunuz. Bu anlarda en büyük erdem ise akıl danışmak ve tecrübelerden faydalanmaktır. Eğer şanslı iseniz fikirlerinize ve özgürlüğünüze saygı duyan, onlara imkan sağlayan ve koşulsuz destek sağlayarak gelişimin öncüsü olan akademisyenler olacaktır. Kesinlikle şanslıydık..
Tam bu noktada birçok avantajın olumsuz yanları da karşınıza çıkmaktadır. Buna kapasite kullanımının sonuna geldiğimiz ya da diğer bir ad ile yeni bir üretim olanakları ağına erişebileceğiniz şeklinde yorumlanabilir. Hangi senaryoyu seçeceğiniz bir sonraki basamağa ulaşıp ulaşamayacağınızın ana sebebidir.
Bizlerde ne yazık ki pandeminin getirdiği çok az faydadan birine tutunarak artık taşra deneyimleri ve daha fazla üretebilmek adına çevrimiçi modüle geçiş ile ulusal faaliyetlere giriş yaptık. Bu sayede yeni zorluklar ve fırsatlar ile çetin bir mücadele içerisinde oluyorsunuz. Artık doğruyu ve yanlışı söylemeniz, eksikleri hatırlatarak çözümler üretmeniz ve gerçekten eğitim gibi meşakkatli bir alanda her geçen gün kendinizle yarışmanız gerekiyor. Günlük planlar yerine kurumsal hafızayı sağlamanız ve tonlarca eksik ile hata yapmaya devam etmelisiniz. Fakat tüm bunlar bir bel kalınlığı yerine şartlara ve süreçlere göre de esnek dönüşümlere de imkan sağlamalıdır.
Bu kapsamda iyi bir çalışma ortamı ve yönetim akışlarının da süreçleri düzenli ilerletmesi sağlanmalıdır. Düşünceler ışığında basit ve işlevsel bir geliştirilebilir akış planlanmıştır. Kulüp bir holding ve ürettiği markalar da bu holdingin şirketleri gibi tasarlanmıştır. Temelde kamu yararı gözetmesi değişmemiş sadece kendine yetecek ve geliştirebilecek bir akış hazırlanmıştır. Yönetim şemasında yürütme faaliyetleri genel sekreter sorumluluğunda genel kurul tarafından ilerlemektedir. Bu şema ise markalar ve yönetim kurulunun iştirakleri ile hayat bulmaktadır. Ama en kritik kısım tüm yöneticilerin farklı şehirler ve okullardan gelen üyelerin ortak bir fikir çerçevesinde kendi ideallerinde de yürüyebilmesidir. Her zaman hata yapma imkanları ve özgün kararlar alma özgürlükleri vardır. Bu hikayeler güzel olsa da birçok meraklı kişinin ilk sorusu değirmenin suyunun nasıl aktığı ve insanların, onların fikirlerinin, çalışmaların nasıl özgürce yapıldığıdır. Daima övünülen noktamız üyelerimizin kendi maddi imkanları ile belirli bir fon üzerinden ilerlememiz ve bunun getirdiği özgür kararları alabilmeleridir. Basit ama zor bir aşamadır..
Tüm bu aşamalar, geçiş süreçleri ve yapısal formlar elbette işin bir parçasıdır. Fakat tüm bunların paylaşılması şeffaflık ilkesinin en temel göstergelerinden olsa da asıl odak noktası her daim iktisadi çalışmalardır. Bu çalışmalar taşrada başlayan ama aşamalı olarak ilerleyen eğitim içeriğinin geliştirilmesiyle sağlanmaktadır. Yürütülen eğitim çalışmaları birçok kesimi kapsayacak ve farklı dinamikleri de çalıştıracak şekilde marka patentlerle korunmuş ve çeşitlendirerek geniş bir ağ kurulmuştur. Bulunduğumuz konum neticesinde eğitim içerikleri uluslararası standartlara dayanmakta ve bu standardı yakalamak için ulusal eğitim tabanının alışkanlıklarının tersine ilerlemektedir. Sadece bugünün sorunları değil, bugünün getirdiği ama gelecekte de etkileneceğimiz zorluklara odaklanılmaktadır.
Toplumu kapsayıcı ve her kesimden bilim ile öğrenim için çıkış kapısı arayan, hayalleri ya da isteklerine bir gönüllü destekçi olmak amacıyla her geçen gün daha fazla yapısal gelişimi sağlamaya odaklanmış bulunuyoruz. Fikirleri imkanlarının ötesinde olan, bilimin ışığında sonsuza uzanmayı arzulayan ve idealist genç araştırmacılarla tanışmayı; onlar çalışmayı büyük bir sabırsızlıkla bekliyor, herkesi davet ediyoruz.
Saygılarımla,